Glokom yani göz tansiyonu durumu, gözün içindeki basıncın artmasıyla karakterize edilen ve zamanla görme kaybına neden olabilen bir göz hastalığıdır. Erken teşhis ve tedavi edilmemesi durumunda, glokom ciddi bir görme kaybına yol açabilir. Bu nedenle, glokomun erken tanısı ve düzenli taramaları önemlidir. Bu yazımızda, glokom tanısı ve tarama yöntemleri hakkında detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
Glokom yani göz tansiyonu, göz içi sıvısının normalden daha fazla birikmesi sonucu göz içi basıncının artmasıyla oluşan bir göz hastalığıdır. Bu durum, optik sinirin zarar görmesine ve görme kaybına neden olabilir. Glokom, genellikle belirgin semptomlar göstermez ve ilerleyici bir hastalıktır. Bu nedenle, düzenli taramalarla erken teşhis edilmesi önemlidir.
Glokom, göz içi basıncının artmasıyla ortaya çıkan ve zamanla görme kaybına yol açabilen bir göz hastalığıdır. Glokom göz tansiyonu tedavisi, genellikle göz içi basıncını düşürmeyi amaçlar. Glokom tedavi yöntemleri, hastalığın tipine, ilerleme durumuna ve hastanın özelliklerine bağlı olarak belirlenir. İşte Glokom göz tansiyonu tedavisiyle ilgili detaylar:
Glokom tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri ilaç tedavisidir. Göz damlaları veya oral ilaçlar şeklinde kullanılan ilaçlar, göz içi basıncını düşürmeyi hedefler. Bu ilaçlar, gözden sıvının daha iyi drenajını sağlayarak basıncı azaltır. İlaç tedavisi genellikle düzenli olarak kullanılmalıdır ve doktorunuzun yönlendirmelerine göre dozaj ayarlamaları yapılabilir.
Glokom tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem lazer tedavisidir. Lazer tedavisi, göz içi basıncını düşürmek için gözün belirli bölgelerine odaklanan yüksek enerjili ışık kullanır. Lazer, gözün trabeküler ağını açarak sıvının daha iyi drene olmasını sağlar veya gözdeki sıvı üretimini azaltır. Lazer tedavisi genellikle hızlı ve ağrısız bir prosedürdür ve genellikle poliklinik ortamında gerçekleştirilir.
Glokom tedavisinde cerrahi müdahale, ilaç ve lazer tedavisine yanıt vermeyen veya ilerleyen vakalarda düşünülebilir. Cerrahi müdahale, göz içi basıncını düşürmek için farklı yöntemleri içerebilir. Örneğin, trabekülektomi adı verilen bir cerrahi prosedürde, gözün ön kısmındaki drenaj sisteminde bir geçit oluşturulur. Diğer cerrahi yöntemler arasında göz içi sıvıyı dışarı akıtacak bir tüp yerleştirme veya lazerle yapılan göz içi sıvı üretimini azaltma bulunur.
Glokom tedavisi sürecinde düzenli takip ve kontrol önemlidir. Doktorunuz, tedaviye yanıtı değerlendirmek ve tedavi planını gerektiğinde ayarlamak için düzenli kontroller yapacaktır. Tedaviye devam etmek ve doktorunuzun yönlendirmelerini takip etmek, glokomun ilerlemesini kontrol altında tutmak için önemlidir.
Glokom göz tansiyonu tedavisi, bireysel duruma bağlı olarak farklı yöntemleri içerebilir. Tedavi süreci, hastanın özelliklerine ve hastalığın ilerleme durumuna göre özelleştirilir. Bu nedenle, glokom tedavisi hakkında detaylı bilgi ve tedavi seçenekleri için uzman bir göz doktoruna danışmak önemlidir.
Glokom, gelişme riskini artıran çeşitli faktörlere sahiptir. Bu faktörler, bireylerin glokom geliştirme olasılığını etkileyebilir. İşte glokom risk faktörlerinin bazıları:
Ailede glokom öyküsü bulunan bireyler, glokom geliştirme riski altında olabilirler. Genetik yatkınlık, glokomun aile üyeleri arasında yayılmasına neden olabilir.
Glokom, genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe göz içi basıncı artabilir ve glokom riski de artabilir.
Göz içi basıncının yüksek olması, glokom geliştirme riskini artırır. Göz içi basıncı, normalden daha yüksek seviyelerde olduğunda, göz sinirlerine ve optik sinire zarar verebilir.
Yüksek derecede miyopi (nearsightedlik), glokom riskini artırabilir. Miyopi, gözün ön-arka eksenindeki uzunluğun normalden daha uzun olması durumudur.
Bazı ırklar, glokom geliştirme riski açısından daha yüksek risk altındadır. Afrika kökenli, Hispanik veya Asyalı insanlar, diğer ırklara kıyasla glokom açısından daha yüksek bir risk taşıyabilirler.
Diyabet, glokom geliştirme riskini artırabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, göz içi basıncını etkileyebilir ve glokom riskini artırabilir.
Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), glokom geliştirme riskini artırabilir. Yüksek kan basıncı, göz sinirlerine zarar verebilir ve glokomun ilerlemesine katkıda bulunabilir.
Uzun süreli kortikosteroid kullanımı, glokom riskini artırabilir. Bu ilaçlar, göz içi basıncını artırabilir ve glokom gelişimine katkıda bulunabilir.
Bu faktörler, glokom geliştirme riskini artırsa da, herkesin glokom geliştirme olasılığı farklıdır. Risk faktörlerine sahip olmak, glokom gelişeceği anlamına gelmez, ancak bu faktörlerin farkında olmak, düzenli göz kontrolleri ve gerektiğinde tedavi için önemlidir.
Glokom, başlangıçta genellikle belirgin semptomlar göstermez. Ancak ilerleyen aşamalarda şu belirtiler ortaya çıkabilir: bulanık veya bozulmuş görme, renklerde soluklaşma, görme alanında daralma, göz ağrısı, baş ağrısı ve gözde kızarıklık.
Genel olarak, 40 yaşın üzerindeki kişilerin yıllık göz muayenesi yapmaları önerilir. Glokom risk faktörlerine sahip olanlar (ailede glokom öyküsü, yüksek göz içi basıncı, yaş, ırk gibi) daha sık tarama yapmalıdır. Doktorunuzun önerilerine uygun olarak tarama sıklığı belirlenecektir.
Glokom tedavisi, genellikle göz içi basıncını düşürmeyi amaçlar. İlaçlar (göz damlaları, oral ilaçlar), lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gibi yöntemler kullanılabilir. Tedavi, glokomun tipine, ilerleme durumuna ve hastanın özelliklerine bağlı olarak belirlenir.
Glokom gelişme riskini artıran faktörler şunlardır: ailede glokom öyküsü, yaş (40 yaş ve üzeri), yüksek göz içi basıncı, miyopi, ırk (Afrika kökenli, Hispanik veya Asyalı), diyabet, hipertansiyon ve kullanılan bazı ilaçlar.
Maalesef, glokom neden olduğu görme kaybını geri getiremez. Erken teşhis ve tedaviyle ilerlemesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Bu nedenle, düzenli taramalar ve tedavi önemlidir.
Glokom (Göz Tansiyonu) tanısı ve taraması, görme sağlığınızı korumak için hayati öneme sahiptir. Avrupa Göz Estetiği olarak, sizin göz sağlığınızı en üst düzeyde tutmaya yönelik taahhüdümüzü vurgulamaktan gurur duyuyoruz. Erken tanı ve etkili tedavi ile glokomun ilerlemesini yavaşlatabilir ve önemli bir görme kaybını engelleyebiliriz. Müşterilerimizin sağlığı ve refahı bizim önceliğimizdir. Uzman ekibimiz, son teknoloji tarama yöntemleri ve tedavi seçenekleriyle en iyi hizmeti sunmak için burada bulunmaktadır. Göz sağlığınızı korumak ve sağlıklı bir gelecek için Avrupa Göz Estetiği’nin uzman göz doktorlarına düzenli olarak başvurmanızı öneriyoruz. Size en iyi bakımı sunmak için buradayız.
Glokom yani göz tansiyonu durumu, gözün içindeki basıncın artmasıyla karakterize edilen ve zamanla görme kaybına neden olabilen bir göz hastalığıdır. Erken teşhis ve tedavi edilmemesi durumunda, glokom ciddi bir görme kaybına yol açabilir. Bu nedenle, glokomun erken tanısı ve düzenli taramaları önemlidir. Bu yazımızda, glokom tanısı ve tarama yöntemleri hakkında detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
Glokom yani göz tansiyonu, göz içi sıvısının normalden daha fazla birikmesi sonucu göz içi basıncının artmasıyla oluşan bir göz hastalığıdır. Bu durum, optik sinirin zarar görmesine ve görme kaybına neden olabilir. Glokom, genellikle belirgin semptomlar göstermez ve ilerleyici bir hastalıktır. Bu nedenle, düzenli taramalarla erken teşhis edilmesi önemlidir.
Glokom, göz içi basıncının artmasıyla ortaya çıkan ve zamanla görme kaybına yol açabilen bir göz hastalığıdır. Glokom göz tansiyonu tedavisi, genellikle göz içi basıncını düşürmeyi amaçlar. Glokom tedavi yöntemleri, hastalığın tipine, ilerleme durumuna ve hastanın özelliklerine bağlı olarak belirlenir. İşte Glokom göz tansiyonu tedavisiyle ilgili detaylar:
Glokom tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri ilaç tedavisidir. Göz damlaları veya oral ilaçlar şeklinde kullanılan ilaçlar, göz içi basıncını düşürmeyi hedefler. Bu ilaçlar, gözden sıvının daha iyi drenajını sağlayarak basıncı azaltır. İlaç tedavisi genellikle düzenli olarak kullanılmalıdır ve doktorunuzun yönlendirmelerine göre dozaj ayarlamaları yapılabilir.
Glokom tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem lazer tedavisidir. Lazer tedavisi, göz içi basıncını düşürmek için gözün belirli bölgelerine odaklanan yüksek enerjili ışık kullanır. Lazer, gözün trabeküler ağını açarak sıvının daha iyi drene olmasını sağlar veya gözdeki sıvı üretimini azaltır. Lazer tedavisi genellikle hızlı ve ağrısız bir prosedürdür ve genellikle poliklinik ortamında gerçekleştirilir.
Glokom tedavisinde cerrahi müdahale, ilaç ve lazer tedavisine yanıt vermeyen veya ilerleyen vakalarda düşünülebilir. Cerrahi müdahale, göz içi basıncını düşürmek için farklı yöntemleri içerebilir. Örneğin, trabekülektomi adı verilen bir cerrahi prosedürde, gözün ön kısmındaki drenaj sisteminde bir geçit oluşturulur. Diğer cerrahi yöntemler arasında göz içi sıvıyı dışarı akıtacak bir tüp yerleştirme veya lazerle yapılan göz içi sıvı üretimini azaltma bulunur.
Glokom tedavisi sürecinde düzenli takip ve kontrol önemlidir. Doktorunuz, tedaviye yanıtı değerlendirmek ve tedavi planını gerektiğinde ayarlamak için düzenli kontroller yapacaktır. Tedaviye devam etmek ve doktorunuzun yönlendirmelerini takip etmek, glokomun ilerlemesini kontrol altında tutmak için önemlidir.
Glokom göz tansiyonu tedavisi, bireysel duruma bağlı olarak farklı yöntemleri içerebilir. Tedavi süreci, hastanın özelliklerine ve hastalığın ilerleme durumuna göre özelleştirilir. Bu nedenle, glokom tedavisi hakkında detaylı bilgi ve tedavi seçenekleri için uzman bir göz doktoruna danışmak önemlidir.
Glokom, gelişme riskini artıran çeşitli faktörlere sahiptir. Bu faktörler, bireylerin glokom geliştirme olasılığını etkileyebilir. İşte glokom risk faktörlerinin bazıları:
Ailede glokom öyküsü bulunan bireyler, glokom geliştirme riski altında olabilirler. Genetik yatkınlık, glokomun aile üyeleri arasında yayılmasına neden olabilir.
Glokom, genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe göz içi basıncı artabilir ve glokom riski de artabilir.
Göz içi basıncının yüksek olması, glokom geliştirme riskini artırır. Göz içi basıncı, normalden daha yüksek seviyelerde olduğunda, göz sinirlerine ve optik sinire zarar verebilir.
Yüksek derecede miyopi (nearsightedlik), glokom riskini artırabilir. Miyopi, gözün ön-arka eksenindeki uzunluğun normalden daha uzun olması durumudur.
Bazı ırklar, glokom geliştirme riski açısından daha yüksek risk altındadır. Afrika kökenli, Hispanik veya Asyalı insanlar, diğer ırklara kıyasla glokom açısından daha yüksek bir risk taşıyabilirler.
Diyabet, glokom geliştirme riskini artırabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, göz içi basıncını etkileyebilir ve glokom riskini artırabilir.
Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), glokom geliştirme riskini artırabilir. Yüksek kan basıncı, göz sinirlerine zarar verebilir ve glokomun ilerlemesine katkıda bulunabilir.
Uzun süreli kortikosteroid kullanımı, glokom riskini artırabilir. Bu ilaçlar, göz içi basıncını artırabilir ve glokom gelişimine katkıda bulunabilir.
Bu faktörler, glokom geliştirme riskini artırsa da, herkesin glokom geliştirme olasılığı farklıdır. Risk faktörlerine sahip olmak, glokom gelişeceği anlamına gelmez, ancak bu faktörlerin farkında olmak, düzenli göz kontrolleri ve gerektiğinde tedavi için önemlidir.
Glokom, başlangıçta genellikle belirgin semptomlar göstermez. Ancak ilerleyen aşamalarda şu belirtiler ortaya çıkabilir: bulanık veya bozulmuş görme, renklerde soluklaşma, görme alanında daralma, göz ağrısı, baş ağrısı ve gözde kızarıklık.
Genel olarak, 40 yaşın üzerindeki kişilerin yıllık göz muayenesi yapmaları önerilir. Glokom risk faktörlerine sahip olanlar (ailede glokom öyküsü, yüksek göz içi basıncı, yaş, ırk gibi) daha sık tarama yapmalıdır. Doktorunuzun önerilerine uygun olarak tarama sıklığı belirlenecektir.
Glokom tedavisi, genellikle göz içi basıncını düşürmeyi amaçlar. İlaçlar (göz damlaları, oral ilaçlar), lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gibi yöntemler kullanılabilir. Tedavi, glokomun tipine, ilerleme durumuna ve hastanın özelliklerine bağlı olarak belirlenir.
Glokom gelişme riskini artıran faktörler şunlardır: ailede glokom öyküsü, yaş (40 yaş ve üzeri), yüksek göz içi basıncı, miyopi, ırk (Afrika kökenli, Hispanik veya Asyalı), diyabet, hipertansiyon ve kullanılan bazı ilaçlar.
Maalesef, glokom neden olduğu görme kaybını geri getiremez. Erken teşhis ve tedaviyle ilerlemesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Bu nedenle, düzenli taramalar ve tedavi önemlidir.
Glokom (Göz Tansiyonu) tanısı ve taraması, görme sağlığınızı korumak için hayati öneme sahiptir. Avrupa Göz Estetiği olarak, sizin göz sağlığınızı en üst düzeyde tutmaya yönelik taahhüdümüzü vurgulamaktan gurur duyuyoruz. Erken tanı ve etkili tedavi ile glokomun ilerlemesini yavaşlatabilir ve önemli bir görme kaybını engelleyebiliriz. Müşterilerimizin sağlığı ve refahı bizim önceliğimizdir. Uzman ekibimiz, son teknoloji tarama yöntemleri ve tedavi seçenekleriyle en iyi hizmeti sunmak için burada bulunmaktadır. Göz sağlığınızı korumak ve sağlıklı bir gelecek için Avrupa Göz Estetiği’nin uzman göz doktorlarına düzenli olarak başvurmanızı öneriyoruz. Size en iyi bakımı sunmak için buradayız.
Glokom yani göz tansiyonu durumu, gözün içindeki basıncın artmasıyla karakterize edilen ve zamanla görme kaybına neden olabilen bir göz hastalığıdır. Erken teşhis ve tedavi edilmemesi durumunda, glokom ciddi bir görme kaybına yol açabilir. Bu nedenle, glokomun erken tanısı ve düzenli taramaları önemlidir. Bu yazımızda, glokom tanısı ve tarama yöntemleri hakkında detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
Glokom yani göz tansiyonu, göz içi sıvısının normalden daha fazla birikmesi sonucu göz içi basıncının artmasıyla oluşan bir göz hastalığıdır. Bu durum, optik sinirin zarar görmesine ve görme kaybına neden olabilir. Glokom, genellikle belirgin semptomlar göstermez ve ilerleyici bir hastalıktır. Bu nedenle, düzenli taramalarla erken teşhis edilmesi önemlidir.
Glokom, göz içi basıncının artmasıyla ortaya çıkan ve zamanla görme kaybına yol açabilen bir göz hastalığıdır. Glokom göz tansiyonu tedavisi, genellikle göz içi basıncını düşürmeyi amaçlar. Glokom tedavi yöntemleri, hastalığın tipine, ilerleme durumuna ve hastanın özelliklerine bağlı olarak belirlenir. İşte Glokom göz tansiyonu tedavisiyle ilgili detaylar:
Glokom tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri ilaç tedavisidir. Göz damlaları veya oral ilaçlar şeklinde kullanılan ilaçlar, göz içi basıncını düşürmeyi hedefler. Bu ilaçlar, gözden sıvının daha iyi drenajını sağlayarak basıncı azaltır. İlaç tedavisi genellikle düzenli olarak kullanılmalıdır ve doktorunuzun yönlendirmelerine göre dozaj ayarlamaları yapılabilir.
Glokom tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem lazer tedavisidir. Lazer tedavisi, göz içi basıncını düşürmek için gözün belirli bölgelerine odaklanan yüksek enerjili ışık kullanır. Lazer, gözün trabeküler ağını açarak sıvının daha iyi drene olmasını sağlar veya gözdeki sıvı üretimini azaltır. Lazer tedavisi genellikle hızlı ve ağrısız bir prosedürdür ve genellikle poliklinik ortamında gerçekleştirilir.
Glokom tedavisinde cerrahi müdahale, ilaç ve lazer tedavisine yanıt vermeyen veya ilerleyen vakalarda düşünülebilir. Cerrahi müdahale, göz içi basıncını düşürmek için farklı yöntemleri içerebilir. Örneğin, trabekülektomi adı verilen bir cerrahi prosedürde, gözün ön kısmındaki drenaj sisteminde bir geçit oluşturulur. Diğer cerrahi yöntemler arasında göz içi sıvıyı dışarı akıtacak bir tüp yerleştirme veya lazerle yapılan göz içi sıvı üretimini azaltma bulunur.
Glokom tedavisi sürecinde düzenli takip ve kontrol önemlidir. Doktorunuz, tedaviye yanıtı değerlendirmek ve tedavi planını gerektiğinde ayarlamak için düzenli kontroller yapacaktır. Tedaviye devam etmek ve doktorunuzun yönlendirmelerini takip etmek, glokomun ilerlemesini kontrol altında tutmak için önemlidir.
Glokom göz tansiyonu tedavisi, bireysel duruma bağlı olarak farklı yöntemleri içerebilir. Tedavi süreci, hastanın özelliklerine ve hastalığın ilerleme durumuna göre özelleştirilir. Bu nedenle, glokom tedavisi hakkında detaylı bilgi ve tedavi seçenekleri için uzman bir göz doktoruna danışmak önemlidir.
Glokom, gelişme riskini artıran çeşitli faktörlere sahiptir. Bu faktörler, bireylerin glokom geliştirme olasılığını etkileyebilir. İşte glokom risk faktörlerinin bazıları:
Ailede glokom öyküsü bulunan bireyler, glokom geliştirme riski altında olabilirler. Genetik yatkınlık, glokomun aile üyeleri arasında yayılmasına neden olabilir.
Glokom, genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe göz içi basıncı artabilir ve glokom riski de artabilir.
Göz içi basıncının yüksek olması, glokom geliştirme riskini artırır. Göz içi basıncı, normalden daha yüksek seviyelerde olduğunda, göz sinirlerine ve optik sinire zarar verebilir.
Yüksek derecede miyopi (nearsightedlik), glokom riskini artırabilir. Miyopi, gözün ön-arka eksenindeki uzunluğun normalden daha uzun olması durumudur.
Bazı ırklar, glokom geliştirme riski açısından daha yüksek risk altındadır. Afrika kökenli, Hispanik veya Asyalı insanlar, diğer ırklara kıyasla glokom açısından daha yüksek bir risk taşıyabilirler.
Diyabet, glokom geliştirme riskini artırabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, göz içi basıncını etkileyebilir ve glokom riskini artırabilir.
Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), glokom geliştirme riskini artırabilir. Yüksek kan basıncı, göz sinirlerine zarar verebilir ve glokomun ilerlemesine katkıda bulunabilir.
Uzun süreli kortikosteroid kullanımı, glokom riskini artırabilir. Bu ilaçlar, göz içi basıncını artırabilir ve glokom gelişimine katkıda bulunabilir.
Bu faktörler, glokom geliştirme riskini artırsa da, herkesin glokom geliştirme olasılığı farklıdır. Risk faktörlerine sahip olmak, glokom gelişeceği anlamına gelmez, ancak bu faktörlerin farkında olmak, düzenli göz kontrolleri ve gerektiğinde tedavi için önemlidir.
Glokom, başlangıçta genellikle belirgin semptomlar göstermez. Ancak ilerleyen aşamalarda şu belirtiler ortaya çıkabilir: bulanık veya bozulmuş görme, renklerde soluklaşma, görme alanında daralma, göz ağrısı, baş ağrısı ve gözde kızarıklık.
Genel olarak, 40 yaşın üzerindeki kişilerin yıllık göz muayenesi yapmaları önerilir. Glokom risk faktörlerine sahip olanlar (ailede glokom öyküsü, yüksek göz içi basıncı, yaş, ırk gibi) daha sık tarama yapmalıdır. Doktorunuzun önerilerine uygun olarak tarama sıklığı belirlenecektir.
Glokom tedavisi, genellikle göz içi basıncını düşürmeyi amaçlar. İlaçlar (göz damlaları, oral ilaçlar), lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gibi yöntemler kullanılabilir. Tedavi, glokomun tipine, ilerleme durumuna ve hastanın özelliklerine bağlı olarak belirlenir.
Glokom gelişme riskini artıran faktörler şunlardır: ailede glokom öyküsü, yaş (40 yaş ve üzeri), yüksek göz içi basıncı, miyopi, ırk (Afrika kökenli, Hispanik veya Asyalı), diyabet, hipertansiyon ve kullanılan bazı ilaçlar.
Maalesef, glokom neden olduğu görme kaybını geri getiremez. Erken teşhis ve tedaviyle ilerlemesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Bu nedenle, düzenli taramalar ve tedavi önemlidir.
Glokom (Göz Tansiyonu) tanısı ve taraması, görme sağlığınızı korumak için hayati öneme sahiptir. Avrupa Göz Estetiği olarak, sizin göz sağlığınızı en üst düzeyde tutmaya yönelik taahhüdümüzü vurgulamaktan gurur duyuyoruz. Erken tanı ve etkili tedavi ile glokomun ilerlemesini yavaşlatabilir ve önemli bir görme kaybını engelleyebiliriz. Müşterilerimizin sağlığı ve refahı bizim önceliğimizdir. Uzman ekibimiz, son teknoloji tarama yöntemleri ve tedavi seçenekleriyle en iyi hizmeti sunmak için burada bulunmaktadır. Göz sağlığınızı korumak ve sağlıklı bir gelecek için Avrupa Göz Estetiği’nin uzman göz doktorlarına düzenli olarak başvurmanızı öneriyoruz. Size en iyi bakımı sunmak için buradayız.
Avrupa Göz Estetik firması, başta göz estetiği uygulamaları olmak üzere; medikal estetik ve plastik cerrahi hizmetleriyle faaliyet göstermektedir.
Avrupa Göz Estetik firması, başta göz estetiği uygulamaları olmak üzere; medikal estetik ve plastik cerrahi hizmetleriyle faaliyet göstermektedir.